Türkiye’nin en Güney Batı ucundaki Muğla ilinin sınırları içinde yer alan Akyaka, Gökova Körfezi'nin doğu ucundadır. Marmaris ile Muğla’nın ortasında Ula ilçesi sınırlarında bulunan Akyaka ,Gökova Körfezinin bittiği yerde, kuzeyinde körfeze egemen Yaran Dağı, güneyinde ise Gökova Ovası bulunan bu konumu nedeniyle beğeni kazanmaktadır.
Önemli yerleşim yeri olan Akyaka,Gökova Körfezi'nin kuzeydoğusunda, Muğla'ya 28 km uzaklıkta bulunmaktadır. Beldenin kuzeyinde 1000 m.’ye kadar  ani yükselen ormanla kaplı bir topografya, doğusunda tatlı suların kaynadığı Kadın ve Akçapınar azmakları arasında eşsiz ovası yer almaktadır. Tüm Bölge genelinde olduğu gibi, dere yatakları bir azmakla denize açılmaktadır. Azmaklarda sazlık, bataklık, çayır v.b. alanlar yan yana çoğu kez de iç içe yer almaktadır.
Akyaka,geleneksel,ödüllü Muğla evleri,doğal akvaryum olan Azmak nehri,doğa harikası olan koylara yapılan tekne turları,muhteşem çam ormanları,sakin hayatı ve su sporları ile Gökova Körfezinin en uğrak noktasıdır.
Bölgede önemli alanlardan birisi de Ketra, Setra, Sedir veya Şehirlioğlu Adası olarak bilinen Sedir Adası'dır. Ada, Gökova Körfezi'nin güney kesiminde yer almakta olup, Helenistik ve Roma devrine ait yazıtlar ihtiva etmektedir.
Gökova Bölgesi zengin flora ve faunası ile ekolojik yönden öneme sahip bir Bölge olup, Eğe Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi bitki örtüsü özelliklerini birlikte göstermektedir. Maki formasyonuna ilaveten, zeytinlik alanlar da önemli yer tutmaktadır. Ayrıca Bölgede, Kızılçam (Pinus brutia) ve Günlük ormanları (Liquidambar orientalis) büyük bir değer taşımaktadır. Bunu Karaçam, fıstık, sedir ve ardıç gibi iğneli ağaçlarla; meşe gibi yapraklı ağaçlar izler. Ayrıca, yer yer sandal, piren, akçakesme, defne, çitlembik ve keçiboynuzu gibi ağaçlar ve ağaççıklar vardır.
Bölge fauna açısından da oldukça zengindir. Bölgenin hemen hemen her kesiminde rastlanan kanatlı hayvanlardan üveyik, bıldırcın, tahtalı keklik, karabatak, balıkçıl, çobanaldatan, kırlangıç, ağaçkakan, sığırcık, karatavuk, bataklık, karga, çaylak, çil, yaban ördeği, yaban kazı, dağ serçesi, kartal, şahin, atmaca ve baykuş  bulunmaktadır.
Muğla İlinin Fethiye ve Kınık dışında kalan kısmı, antik çağlarda Karya adıyla bilinen bir bölgedir. Karya'nın bilinen tarihi, İyon'ların bölgeye yerleşmeleriyle başlar. Gökova Körfezinin iki ucuna yerleşen Dor'lar, Knidos ve Halikarnosos'u (Bodrum) kurmuşlardır. Muğla İli 12. yy.da Selçuklu Devleti'nin 15. yy.da Menteşe Beyliği'nin 16. yy.da Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur.
Kıyılar deniz faunası açısından da zengindir. Yöre sularında bölgede bulunan balık türleri ile diğer deniz ürünlerinin (Ahtapot, istakoz, karabide) hepsi bulunmaktadır. Ayrıca Gökova kıyılarında, Lutra lutra (Su samuru) ile kuzey kesimlerde yunus balıklarının yaşadığı belirlenmiştir.
Akyaka'nın en gözde sahillerinden biri ise Çınar plajıdır. Ören yolu üzerinde bulunan ve kıyı boyunca asfalt yolu bulunan, ulaşımı kolay Çınar plajının Akyaka ile arası yaklaşık olarak 3 km.dir. Çınar plajı yolu takip edildiğinde Akbük Koyu’na, oradan da Ören (Gereme, Keramos)’a ulaşılır.Ayrıca Akyaka’dan hareket eden günübirlik ya da özel tekneler ile başta Sedir Adası olmak üzere Gökova Körfezinde muhteşem turlar yapılabilir.
Doğal akvaryum olan Azmak nehrinde de teken turları yapılmaktadır.
Gökova Körfezinde Kite sörf,Rüzgar Sörfü,kano,v.b.motorsuz su sporları yapılabilir, bisiklet ile çevre gezilebilir. Akyaka’nın kuzeyindeki Sakartepe'de ise yamaç paraşütçülüğü yapılabilir.
Akyaka deyince,Ula doğumlu gazeteci, şair, uluslararası ödüllü mimar ve restoratör  Nail Çakırhan’ın anılmaması söz konusu olamaz.Ula evlerinin geleneksel mimarisine kendi yorumunu, kendi zevkini de katarak  Akyaka’da kendisine yaptırdığı Ula tarzı ev  çok beğenilmiş ve Ağa Han mimarlık ödülünü de almıştı. Önce eş dost, sonra da aralarında otel ve tatil köylerinin de bulunduğu geniş bir çevre bu mimari tarzı esas alan işler yaptırırlar, hem Nail Çakırhan’a ve hem de başka mimarlara.
Bugün Gökova Körfezi kıyısında  Akyaka’daki evlerin hemen tamamında bu tarz egemendir.Ula’nın geleneksel mimarisi böylelikle Çakırhan ile yeni bir hayat bulur. Ula’lılar unutmaya başladıkları eski evlerini hatırlayıp, restore etmeye, yenilemeye, yeniden yapmaya başlarlar eski Ula evlerini.
Ula evlerinin en önemli tarafı ahşap işçiliği. Dolap kapakları, tavan işlerine kadar hep oymalı, hep süslemeli olmasıdır.